Kariyer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kariyer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2021 Cumartesi

Sendikalarda İnsan Kaynakları Süreçleri

Bildiğiniz üzere bir süredir dil eğitimi için yurtdışındaydım. Artık Türkiye'ye dönüş yaptım ve klasik iş arama süreçlerine girdim. Bir süredir tekrar sendikalarda iş bulmak için emek sarfediyorum. Aslında yine eski yazılarımdan birinde de bahsetmiştim: İş aramak tam zamanlı bir iştir. Bende bu kuralla hareket ederek, iş arama sürecimde acele etmeden serin kanlılıkla tüm yakın ilişkilerimi kullanmaya ve yeni çevreler edinmeye çalışıyorum. Ancak sendikalarda iş bulmak ne yazık ki bilgisayar başında oturup Linkedin ya da Kariyer.net gibi internet sitelerinde yayınlanan ilanlara başvurmak kadar basit olmuyor.

sendika
 

Daha önceki yazılarıma yine atıfta bulunmam gerekirse sendikaların personel profillerinden ve iç yapılarından bahsetmiştim. Bu konulara daha fazla değinmeyeceğim. Burada bahsetmek istediğim şey ise iş arama süreçlerinde başımdan geçenleri genel geçer bir şekilde sizlere aktarmak. Öncelikle sendikalarda çalışmak isteyen biriyseniz bu kararınızı iki defa düşünün. Bunun nedeni sendikal kariyeriniz ve tecrübeniz sendikalar dışında başka hiçbir kurumda işe yaramaz. Özellikle özel sektöre yaptığınız başvurular saniyesinde red edilir. Bu yüzden bu konuda nasıl bir kariyer planlaması yapacağınıza önceden karar vermelisiniz.

Kesinlikle ama kesinlikle işe uygun eleman alınmasını beklemeyin. Alice ile birlikte Harikalar Diyarı'nda yaşamıyorsunuz. Burası bir sendika, burada her zaman elemana uygun iş uydurulur, işe uygun eleman bulmak işçinin hakkını savunan kurumlara göre bir şey değildir. Nerede bir akraba, bir tanıdık ya da bir gün işimize yarayabilecek, işimizi görebilecek biri varsa ilk onu alalım düşüncesiyle hareket eder işini hakkıyla yapan sendikalar... Yoksa toplu iş sözleşmesinde işe yarayan bir hamle yapabilecek bir toplu iş sözleşmesi uzmanına ya da uluslararasında yerimizi iyi bir konuma getirebilecek bir dış ilişkiler uzmanına ya da sendikamız bünyesinde yeni işyerleri örgütleyebilecek bir çevresi olan örgütlenme uzmanına neden ihtiyaçları olsun ki bu güçlü sendikaların... Lütfen ama bu konular zaten zamanla kendiliğinden rayına oturabilecek işler, hiçbir şey olmadı en kötü işveren işçilerinin hakkını layıkıyla savunan bir toplu iş sözleşmesi hazırlar, bizim bu işin ehli sendikacılarımız da onu imzalar. Bu işin ehli sendikacılarımızın bunlardan çok daha önemli işleri de vardır. Antalya'da, Bursa'da, Erzurum'da, Muğla'da ya da Niğde'de başkanlar kurullarını toplayıp sonraki seçimin hazırlıklarını konuşup tatil yapmaları lazım.

İşin latifesi bir tarafa ne yazık ki ülkemizdeki sendikalar profesyonel yapıya erişmedikleri için, sendikacılarımız da profesyonelliği sadece bir seçim propagandası olarak kullandıkları için sendikalarda insan kaynakları süreçleri konusunda bir gelişmeden ya da benzeri bir durumdan söz etmem mümkün değil. Sadece size söylebileceğim eğer ki gerçekten severek yapabileceğinize inanmıyorsanız, yol yakınken sendikal kariyerden uzak durmanız.

Bana sorarsanız "sen neden devam ediyorsun? diye. Ben gerçekten sendikal kariyer hedefleyen ve sonuna kadar bu kariyerin meyvelerinden faydalanabileceğimi düşündüğümden dolayı bu konuda halen daha ısrarcıyım. Benim gibi düşünen değerli uzmanlar, umarım bir gün yollarımız kesişir ve sizlerle tanışma fırsatını elde edebilirim. Görüşeceğimiz güne kadar, sevgiyle ve özellikle sabırla kalın...

22 Aralık 2016 Perşembe

Linkedin'i Etkin Kullanmak

Hatırlayacağınız üzere Linkedin kısa bir süre önce 26 milyar $'a Microsoft tarafından satın alınmıştı. Sosyal ağlar arasında en kurumsal, en resmi, en ciddi olan ve çizgisinden ödün vermeyen bir yapısı da vardır. Şahsen ben Microsoft'un satın almasından sonra dolaşan akıllı sosyal ağ söylentilerinden oldukça umutlanmıştım ancak Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın yaptığı son açıklama da Linkedin'i özellik Office programlarıyla entegre bir hale getirmeyi amaçladıklarını duyduktan sonra hayallerim suya düştü. Çünkü akıllı sosyal ağ olarak nitelendireceğimiz Bing, Windows, Office, Skype gibi Microsoft ürünleri ile entegre çalışan bir kurumsal sosyal ağ olması oldukça güzel olurdu.



Örneğin; Skype üzerinde ekli olan arkadaşları Linkedin üzerinde ekleyebilir, Windows üzerinde oynadığımız oyunları Linkedin üzerinde paylaşabilir (bunu söylememin en önemli nedeni ise bilgisayar oyunu oynamak insanların yaratıcılığını artırıyor ve daha hızlı düşünmesini sağlıyormuş, sonuçta adamlar oturmuş araştırmış haklılardır), Bing üzerinde birini aradığımızda direkt olarak Linkedin profilini özelleştirilmiş bir pencerede bize sunması ve hatta Bing reklamların bile şu anda Facebook ve Google'da olduğu gibi Linkedin üzerinde paylaştığımız şeylerle ilgili olması iyi olurdu.

Neyse bunların hiçbiri olmadı ve ben bu yazıyı yazmaya başladım, o yüzden isterseniz dönelim konumuza... Evet, Linkedin kurumsal yapısı ve resmi duruşuyla önümüzde çok güzel bir örnek olarak duruyor. Direkt olarak işverenlerle temas kurabileceğiniz ve kendinizi onlara tanıtma fırsatlarınızın olduğu bir alan... Peki biz bu mecrayı ne kadar etkin kullanıyoruz. Açıkçası doğruyu söylemem gerekirse kesinlikle iyi kullananlar var ama birçok kişi Linkedin'i de diğer sosyal ağlar gibi zannedip fıkra, komik olmayan saçma karikatürler, aşk şiirleri vb. paylaşımlar yapabiliyor. Yani eğer Microsoft satın almadan önce Türkiye'deki bu kullanıcıları inceleseydi, bırakın 26 milyar dolar 26 tl bile vermezdi. En nihayetinde ülkemizde birçok insan malesef hakkını veremiyor buranın...

Linkedin aslında yazının başından bu yana dediğim gibi kurumsal bir sosyal ağ arkadaşlar... Burada fıkra, karikatür paylaşmayı bırakmalısınız. Linkedin nasıl kullanılmalıdır öncelikle bunu kavramak gerekir. Eğer Linkedin'i etkili kullanmak istiyorsak resmiyete ve profesyonelliğe ihtiyacımız var. Burada bir vizyon yansıtmalısınız. Profilini tam olarak doldurun. Ardından mümkünse farklı dillerde birer profil oluşturmaya çalışın. Özellikle ingilizce olacak tabi ki... Paylaşımlarınız çalıştığınız kurum veya ilgi alanlarınızla alakalı olsun. Çalışmak istediğiniz sektörlerden haberler, o sektöre ilişkin fikirleriniz, çeşitli yerlerde o sektörün uzmanlarının söylediği sözler, sektöre ilişkin farklı ülkelerdeki uygulamalar bu paylaşım türlerinin başında geliyor. Mümkünse akademik makale yazmaya çalışın ve bunları kabul görmüş site veya dergilerde yayınlatıp o yazınızın linkini Linkedin profilinize ekleyin. Hatta Linkedin Pulse kullanın ve orada da makale yayınlayın ve hazırladığınız sunumları SlideShare üzerinde paylaşarak profilinize ekleyin.

Bunları yaparsanız kesinlikle size iş teklifi gelir demiyorum ancak profilinizin popülerliğini artırmak ve Linkedin üzerinden eleman avı yapan insan kaynakları uzmanlarını kendinize çekmek için kesinlikle çok önemli adımlardır. Umarım zamanla bu yazımı okuyan çıkar ve artık Linkedin üzerinde fıkra ve karikatür görmeyi bırakırız. Bu arada mesleğiniz karikatürist ya da komedyenlikse siz paylaşmaya devam edin.